145.NEFESLE İYİLEŞME

             Çeşitli nefes teknikleri var. Yani değişimsel, dönüşümsel nefes, şifaya arınmaya, huzura mutluluğa ve tekrardan bebeklerin saf enerjisine, saf mutluluğuna ve saf neşesine erişmek için bir yolculuğa çıkmaktır.

             Doğumla, hayata nefes alarak geliyorsunuz, nefes en temel şeydir. Bilmediğiniz bir yerdesiniz, bilmediğiniz bu dünyaya ayak uydurmak için nefesinizi tutuyorsunuz. Nefes almayı unutuyorsunuz. Duygularınız devreye giriyor. Bedeninizi ve zihninizi etkiliyor.

             Yaradılıştan gelen normal nefes alma verme şekli var. Ne yapıyorsunuz da doğru almıyorsunuz? Neyi yanlış yapıyorsunuz?

             Bebekler nefesi karından ve çok güzel nefes alırlar. Evcil hayvan besleyenlerde onların nefesine bakabilirler. Nefes bebekken otomatiktir. Daha sonra 2 yaşından itibaren
Yuva, öğretim hayatı, iş hayatı, patron, sorumluluklar, ev hayatı evlilik hayatı, çocukların sorumluluğu, anne babaların sorumluluğu derken kişi kendini büyük bir paketin içinde buluyor. 

           Bu noktadan itibaren nefesinizi yavaş yavaş tutuyorsunuz. Korktuğunuz, heyecanlandığınız zaman, suçluluk duygusuna kapılınca ya da başarısız hissedildiğinde yani stresli durumlarda nefesinizi tutuyorsunuz. Böyle durumlarda ise hiçkimse nefesini tuttuğunun farkında değildir.

          Duygu-beden haritası ile kişinin bedeninin neresini kapattığını tesbit edilebiliyor. Duygu beden haritası çeşitli akupunktur ve meridyen noktalarından oluşturulmuştur.

             Ses tellerindeki nodüller. Çok yorgun çok bitkin, sabahları uyanınca neşesizseniz, heryeri gri bulutlar halinde görüyorsanız, Konuşurken enerjiniz tükeniyorsa önüşümsrl nefes tekniklerine başlama vaktiniz gelmiştir.

            Boğazlar ilgili sorunlar, ifadenizi kesen, zamanında tıkandığınız noktalar. Bunlar tesbit edilip boğaz bölgesi açıldıkça, kişinin ifadesi de açılıyor ve kendini kalbinden ifade etmeye başlıyor. Duygu, beden, zihin ve ruh hepsi birlikte ahenkli olursa, sağlıklı olursunuz. Enerji sel, duygusal bedenler bilinç altında atılmış duygular meydana çıkıyor. Nefesle birlikte dönüşüm sağlıyorsunuz.

           Herkesin bir koku hafızası vardır. Herşey kalbimizde, günlük koşturmalar, yaşamda ayakta kalma telaşı, yapılacak işler hatırlamak isteyipte hatırlayamadığınız anıların üstünü örtüyor. Kendinizden vazgeçiyorsunuz, öncelikleriniz başkaları oluyor, başkalarının hayatını sahipleniyorsunuz. Halbuki burda yapılması gereken 'bende varım' demektir. Bende varım demek bencillik değildir. Başkalarının yanı sıra, kendini nasıl mutlu edebileceğinizi, kendi hayallerini nasıl gerçekleştirebileceğinizi nefesle öğreniyorsunuz. Hücrelerin en temel besin kaynağı olan bol oksijenle, nodüllerinizi küçültebilirsiniz.

              Yapmak isteyipye yapamadığınız herşey yıllar içinde karşımıza bloklar halinde dikilmişse bunu kaldırmak sizin elinizde. Yeterki siz inançlı olun, azimli olun, gönüllü olun, istediğiniz şeyin arkasında durun. Sonunda bütün engelleri aştığınızı göreceksiniz.

           Kişi doğru nefes almıyorsa enfeksiyonlar hastalıklar ortaya çıkıyor. Panik ayak tetikleyebiliyor ya da iyileştirebiliyor. Hücrelerin oksijen seviyesi düşünce hücreler bozulmaya başlıyor. Deformasyon başlıyor ve hastalıklı hücre yapısına dönüşüyor. Kanser hücresine dönüşüyor. Bir hücrenin içinde bulunması gereken oksijen %60'ın altına düştüğü zaman hücre yapısı bozulur ve hastalıklı hücreye dönüşür. Bu bilgi bilimsel olarakta kanıtlanmış bir bilgidir, bu teknik.
         
                             Beyin hücreleri daha çok nefesi kullanıyor. Bütün herşey beyinden dağıldığı için, % 20 oranında oksijen kullanması gerekiyor ki, Diyafram nefesini yeniden devreye girmesi gerekiyor. 3 yaşından itibaren diyaframda nefes almayı bıraktığınız için, sırt kaslarıyla ve göğüs bölgesinden nefes almaya başlıyorsunuz.  Bu sebeple çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıktı. Depresyon panik atak ve başarıları gibi hastalıkları görülüyor. Nefesin tüm bedende dengeli bir şekilde dağılması gereklidir.
 
              Nefes alırken insanların yaptığı en büyük yanlışlar nelerdir?

              Bazı kişiler hızlı nefes alıyor. Hızlı nefes kalbi yoran birşeydir. Panik atak ve strese sebep olur. Nefes alışverişini dengeleyecek kişinin kendini sakileştirmesi gerekmektedir. Kişi dengede ise, tüm bedeninde o enerjinin yayılmasına olanak sağlar.

             Doğru nefes tekniği ile fobiler, kaygılar, migren başağrısı tüm bu hastalıklar, gidiyor mu?

             Nefesi kesmediğiniz zaman, yan teknik olarak tüm bu hastalıklara yardımcı oluyor. Nefesi alırken duruyorsunuz, yada içinizde tutuyorsunuz. Bu yanlışlardan dolayı nefes akışınızı etkiliyorsunuz. Yukarıda saydığımız hastalıkları oluşmasını etkiliyor.

          Uçak fobisi olan kişi bu korkusunu doğru nefes tekniğiyle atlatabilir. Uçakta korku ve panik anında kendini sakin, odaklı ve merkezli bir şekilde nefes alarak ve nefesinin bedeninde akmasına izin vererek korkusundan kurtulabilir.

           Kadınlar ve erkeklerin nefes alışları farklı mıdır?

          Amerika ve Hollanda da araştırma yapılmış ve Hollanda da erkeklerin daha çok kalp nefesi olduğu görülmüş. Bununda sebebi Avrupada erkekler sevgilerini ifade edebildikleri için kalp nefesi alıyorlar. Türkiyede ise birçok kişi solar pleksus denilen orta karın bölgesinden nefes alıyor. Buna çaba nefesi deniyor. Bu nefeste diyafram, kasılmış ve gergin oluyor. Bu hayatta çok çabaladığınızın göstergesidir. Kadınlar kalpleri açık, sevgilerini alıp-veren, gösteren ve ifade edebilen varlıklar. Türk kadınının gücünü ifade etmek, kararlar alıp uygulamak ve hayattan zevk almak için alt karından nefes almaya ihtiyacı var.

            Öğrenmesi uygulaması kolay, ama etkileri çok büyük olan teknikler. Bu yazıyı okuduktan sonra nefesinizi kontrol edin çoğu zaman kesik nefesler aldığınızı göreceksiniz. Aslında nefes terapisine gidemiyorsanız, yere uzanın yada rahat bir koltuğa oturun. Çünkü başınız dönebilir. Nefesinizi dinleyerek düzenli bir saat nefes alın. Nefes uzmanına da gitseniz evde de yapsanız herşey sizin becerinize ve azminize bağlıdır. Nefessiz kalmayın.