129.İLİŞKİLERDE KÜSLÜK 2

           Bir kadın fiziksel şiddete maruz kaldıysa 'yatağa küs girmeyin' sözü üzerine ne yapılmalı?

           Kadına 'yatağa küs girme' diye baskı yaparsanız; fiziksel şiddetin üstüne birde duygusal şiddet uygulamış olursunuz. Gururu, onuru kırılır. Bu geleneksel yöntemleri uygularken çok dikkatli olmak gerek.

                     İlişkilerde asıl dikkat edilmesi gereken, söyleyeceğin kelime küçük bir tartışma yaşayan kişiyi de etkiler, ağır yaşayanı da etkiler. Onun için öyle bir analiz yapılmalı ki herkesi hesaplayarak söylemek gerek. Yatağa küs girilmez dendiği zaman olaya indirgemek gerekiyordu. Atalarımız işi o boyuta kadar götüreyim demek istemiş. Ama günümüz kadını şiddeti sineye çekmiyor. Geçtigimiz 10 20 yıl içinde herşey değişti. Bu yıllardan önce bir kadın şiddet gördüğünü bile çoğu yakınına söyleyemezdi, ayıptı, günahtı. Herkes kadınların susmasından yanaydı.

           Ama eğer problem çözülmemişse, barışmaya zorlamamak gerekir. Barışmak çözmek değildir. Barışmak çözmek için sadece kapı açmaktır. Çok ciddi bir sorun yaşamışsanız ve onun, o an çözülmesi mümkün değilse, en iyi yöntem ara vermek. Hatta gerekirse o gün birbirinden uzak durmalıdır. Bu konularda üsteleyen insanlar, daha büyük şiddet yaşamıştır.

           Biran önce çözmek lazım. Zamana bırakma durumu, biraz soğuması lazım.  Öfkenin sönmesi, kırgınlığın sönmesi, kişinin %100 haklı olduğu düşüncesi sakinleşmesi gerekiyor. Yani %80 70'lere inmesi gerekiyor. Herşeyi söyleyeyim sonra hiçbirşey olmamış gibi ilişkiyi devam ettireyim dediğinizde karşı tarafı 'değersizleştirmiş' oluyorsunuz. Duygularını yok saymış oluyorsunuz.

          Normal ilişkilerde de 'sinirliydim söyledim' denir. Herkes her istediğini söylerse atasösümüzünde dediği gibi;

          "Bir insan istediğini söylerse, istemediğini işitir"

          Birde yücelttiğimiz 'doğrucu davutluk' bir iletişim sorunudur. Sözlerini 'bam bam bam' söylerse, olmaz. Bu bir iletişim sorunudur. Her doğru her yerde her zaman söylenmez.

           Her doğru her yerde aynı üslupla söyleniyorsa; orda cahil kalmışlık sözkonusudur. Yerine, konusuna, durumuna ve adamına göre konuşmak gerekir. Küslük ise, belki büyük bir gerginlik esnasında bir nefes almak için kullanılabilir. Çok ateşli bir kavga yaptınız karşınızdaki kalbinizi kırdı. Siz orada bir süre kendi kabuğunuza çekilebilirsiniz. Aranızdaki öfkenin ateşi sönünceye kadar.

           Bir davranışın olumlu yada olumsuzluğu belirleme ile ilgili ana kural şudur. Absürd davranışlar, şiddet, aldatma, istismar değil. Bunun dışındaki davranışlardaki ana kuram, sık ve sürekli olmasıdır. Bir davranış olumsuz sonuç verebiliyorsa bu sık ve sürekli ise bunu sıkıntı olarak tanımlıyoruz. Yada sorun olarak tanımlanır.

           Sorunlu bir durumda, sıkıntılı bir durumda, bir 'es' vermek için arada ufak bir küsmek iyidir. Fakat bir şartla sonrasında barışmak; ama konunun üstünü kapatmadan barışmak kaydıyla. Bugünkü yaşananları unutalım atalım bir kenara sil baştan başlayalım, yeni bir sayfa açalım dememek lazım. Kafa aynı olduktan sonra, defter aynı olduktan sonra, yeni sayfa işe yaramıyor.

          Çözülemeyen sorunlar temcit pilavı gibi ansızın önünüze geliveriyor. O pilavı bir daha görmek istemiyorsan, ya yemeceksin yada yiyip bitireceksin. Demek ki bu pilav hala önüne geliyorsa; bu pilavı önüne getirecek sürdürücü etkiye sahipsin. İlişkilerde iki problem vardır başlatıcı ve sürdürücü. Hiçbir ilişkide bir problem tek başına sürekli yürümez. Onu mutlaka sürdüren taraf vardır.

           Diyelim ki küslük oldu nasıl bir tavır ve yaklaşım sergilemek gerekir?

           Bazıları şöyle düşünür; benim %97 hatam var karşı tarafın %100. Bu yanlış bir düşüncedir.

           Burada geleneksel ve en eski teknik,her iki tarafta hatalarını ne kadar hataları varsa gözden geçirmesidir. Burada önemli olan her her iki tarafında kendi davranışının sorumluluğunu alıp, karşı taraftan özür dilemeyi gerekir. Her iki tarafında gereken anlatımı yapması gerekir. Bir kişi yaptığının sorumluluğunu almıyorsa bu küslüğün devam edeceğinin veya küsmeye neden olan davranışın devam edeceğinin göstergesidir.

           Çünkü insan zihni şöyle çalışır. Bir şeyin hata olduğunu zihninize kabul ettirmezseniz zihin o davranışı kontrol etmez, yapmaya devam eder. Bütün organlarımız zihnimizin onayı ve kontrolü ile hareket eder veya durur. Davranışınızdaki hatayı görmezseniz onu yapmaya devam edersiniz.


Yorumlar

  1. o zaman küs olmamaya dikkat edelim..🙂bir önceki yazıyıda okudum,gayet mantıklı geldi bana..emeğinize sağlık..🙂

    YanıtlaSil
  2. Sağolun devamı da var. Kendimizi check etmemiz için çok önemli bilgiler. Yorumlarınızdan sonra blog linkinizi bırakınız. Ben rahatsız olmak bilakis memnun olurum. Aslında tüm bloggerler yorumların altına link adresini lütfen bıraksın. Birbirimize destek olalım.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder