128.İLİŞKİLERDE KÜSLÜK 1

       
         İlişkilerde küslük olmasın diyoruz. Eşler arasında küslük olan biliyor. Bu hangi aşamada normal karşılanıyor acaba küslük olması doğal mi? Yada o küslüğün ne kadar sürmesi gerekli?

          Dinde küslük 3 gündür. 3 günden sonra haram. Toplum son zamanlarda şöyle bir psikoloji var. Bir şeylere anlam yüklemek, enerji yüklemek, evrene mesaj göndermek dua dışında hiçbirinin altyapısı yok. Kimseyi eleştirmek için söylemiyorum. Dua ile ilgili 100 puanlık bir sorumuz varsa, bu soruyla ilgili bizim 80 puanlık bir çabamız olması gerekiyor. Dua buradaki 20 puanlık bir motivasyon sağlıyor bize. Aksi takdirde sadece dua ederek, hiçbir çaba göstermeyerek problemler çözülmez. Çabasız bir dua; kaçış ve savunma mekanizmasıdır, sorumluluktan kaçmaktır. Sorumluluğu almadan dua ile sorunu çözmeye çalışmak, hazırcılık ve tembelliktir.

          Bu ilişki emek içinde. Kaderci bir toplum olduğumuz için, çabalamadan ettiğimiz dua için 'kabul olmadı' diyoruz. Şöyle bir kaderci bir toplumuz; hiçbirşey yapmadan beklenti içine giren bir toplumuz. Piyango bileti almadan talihin bize çıkmasını isteyen bir toplumuz. Bileti alıp size çıkmasa bile, bir çaba göstermiş olursunuz. Milyonda bir bile olsa size çıkabilecek bir para için bile çabalayıp bilet almanız gerekiyor.

           İnsanlar sorumluluk almadan problemlerini çözemezler. Sorumluluklarını almadan problemlerinizi çözmek için bir adım atmak çok önemlidir. Bu problemleri çözebilecek kişisel gelişim kitapları okumak bile bir çabadır. Nedenler değişmeden sonuçlar değişmeyeceği için. Birşeyin farkında olacaksın ki onun için hareket etmeye bir çaban olsun.

          Yatağa küs girme der büyükler. Küslük ileşimde soğuk savaş demektir. Pasif agresif moddur. Bir insana bağırmak sözel bir şiddettir. Vurmak fiziksel bir şiddettir. Birine küsmek ise psikolojik bir şiddettir.

             Neden?

            Çünkü birine küstüğünüzde onda suçluluk duygu oluşur. Sen yanlış birşey yaptın ben sana küsüyorum. Anne çocuk ilişkisinden örnek verecek olursak; anne çocuğa küserse çocukta kronik suçluluk duygusu, yetersizlik duygusu oluşturur. 

           Kadının erkeğe küsmesi, erkeğin kadına küsmesi bunların tümü aslında karşıdakini bir şey yaptırma yöntemidir, dayatmadır. Onu yola getirme, dizginleri elde tutma yöntemidir. Fakat şöyle enteresan bir sonuç çıkıyor karşımıza; bir kişi ne kadar çok küsüyorsa, zamanla ilişkideki otoritesini kaybetmeye başlıyor. Kronik küsen insanların eşleri artık onları umursamıyor. Kadın olsun erkek olsun fark etmiyor. Tribal enfeksiyon denilebilir buna. Bir kişi sürekli herşeye küsüyorsa karşısına verdiği mesaj şu; sen ne yaparsan yap, ben sana küserim.

           Küsme eylemi kronikleştiğinde, ilişki ev arkadaşlığına, ihtiyaçların sadece iletişime dönüştüğü, sorunlar üzerinden iletişimin sağlandığı bir ilişki ağına dönüşüyor.

            Küsmek bir tepkidir. İletişimin dondurulduğunun göstergesidir. Küsen kişi ilişkiyi dondurur. Fakat küsme eylemi aslında sadece çocuklara aittir. Küsmeyip konuştuğunuz zaman yapmıyorlar.

           Psikolojinin ana kuramı dengedir. Küsen kişi dengeyi bozuyor. Küsen taraftafa doğru denge kayıyor. Yok sayılıp umursanmaz oluyor. Sürekli söylenen kişi içinde geçerlidir bu durum. Her ikisindede Altta yatan memnuniyetsizlik ben ne yaparsan ne yapayım küsen kişiyi memnun edemem.

Yorumlar