140.EVLENMEKTEN KORKANLAR

              
             Bir kadın 3 senedir sudan korkuyor. Kadınla üç sene konuşuyorlar. Hiçbir ilerleme yok. Su fobisi çalışan amerikalı bir psikoterapistle tamamen tevafuk eseri tanışıyorlar. Kadın midesini bulmadığını söylüyor. Psikoterapist akupunktur noktasına dokunuyor etkisiz bir nokta 'ben şuraya dokunayımda acaba ne olacak' diyor. Kadına mide bulantısı azalsın diye 5 dakika dokunuyor. Çin tıbbi akapunkturdan esinlenerek bunu yapıyor. 5 dakika sonunda kadın korkusunun geçtiğini söylüyor. Sudan artık korkmuyordur. İnsan, sudan neden korkar diyebilirsiniz. Ama korkular saçma bile olsa, kişinin hayatını mahvedebilir.

         
          3 senedir çözülemeyen bir korku 5 dakika dokunarak çözebiliyorsun. Duyguları manipüle edebiliyorsun. İnsanlara garip gelebilir.  Olmayan birşeye amenna demeyen insanlar buna evet diyor. Bilimle matematikle uğraşan insanlar. Beyne ilginç bir şekilde sinyali gönderiyor, iş öncesinde sunum öncesinde veya herhangi bir korku anında bu noktaya vurarak duygularınında farkına vararak korkuyu epey azaltabiliyorsunuz.

        Korkuları tek tek sayarak, herbiri için ayrı noktalar verebilir miyiz?

          Birşey itiraf etmek gerekirse düşündüğünüz kadar karışık değil. Konu nereye dokunduğundan ziyade bıngıldağın bulunduğu nokta sonradan bulunan ve daha etkili olduğu görülen bir nokta. O adam o zaman yanağı seçmiş mide için, fakat bıngıldak daha etkili.

          Ona inanmış ve daha etkili olmuş diyebilir miyiz?

           Plasebo etkisi yada inanma etkisi diye birşey yok. Yüzde yüz garantili bir tekniktir. Psikologlara getirilen hastaların çoğu yapılacak işlemi istemeyen, 'bana dokunmayın,bana vurmayın, ben istemiyorum' gibi inanmak şöyle dursun korkan itiraz eden insanlar getiriliyor. Uygulayıcı tarafın ya da uygulanan tarafın inanmasını bir etkisi yok.

              Vücüdümüz belirli yerlerden elektrik sinyali alıp amigdaldaki duyguyu, çok doğru yapıldığı zaman boşaltabiliyor. Bu arada çok basit değil. Her zaman herşeyi çözemiyorsun. Bazen bazı engeller olabiliyor. Bu kadar kolay olsaydı, bu kadar çok kitap yazılmadı.

            Birçok kız var ve evliliğe hazırlanıyorlar, ama evlilikle ilgili çevresinde o kadar çok olumsuz örnekler duymuşlar ki korkuyorlar. Korku dersek böyle bir korkuda var. Evlilikten korkan aynı zamanda evlenip çocuk sahibi olmak isteyen bir kız bu korkusunu nasıl yenecek?

            Bir travması olabilir. Böyle bir travma varsa, bunu düşünmeden bunu bir kenara atarsak. O tramvayla özel uğraşmak gerekir. Biz şimdi travma yaşamadan etrafındaki olumsuz örneğe göre korkan kızlara göre basit ama biraz daha zorlaştırılmuş bir teknik söyleyelim.

              Gözlerinizi açın, gerçekten kafasındaki tüm korkuları sayın, evlenirsem, özgürlüğüme elinden gidecek kocam bana belkide şiddet uygulayacak, etrafındaki ablası yengesi kuzeni vs kim varsa onun gibi olacağım. Bunları saydıktan sonra gözlerini soldan sağa yavaşça, bunları sayarken tarasın, belirli bir yerde, belirli bir noktada, belirli bir yere bakarken duyguyu daha canlı daha yoğun hissedecek o endişeyi, orda dursun. Orda durun ve konsantre olup, vurmaya başlayın. Tek yere vurun. Bulduğu yere bakarken 'evlenirsem, özgürlüğüm elimden gidecek kocam bana belkide şiddet uygulayacak, etrafındaki ablası yengesi kuzeni vs kim varsa onun gibi olacağım' diye saymaya başlayacak. Sonra da o duyguların farkına vararak kalbimdeki karnındaki boğazımdaki bu korkuyu aldatılacak olsam bile, şiddet görecek olsam bile Ayşe gibi olacak olsam bile tamamen özgür bırakıyorum' diye bağırsın. Böyle 10 dakika devam etsin. Bir anda rahatladığınızı hissedecek. İnanamayacaksınız