74.METHUSELAH YILDIZI

     

            Birkaç yıl önce NASA’nın Hubble Uzay Teleskopu evrendeki en eski yıldızı buldu. Adı Methuselah. Aslında “evrendeki en eski yıldızın” hangisi olduğu bilgisi sürekli olarak güncellenmekte. Çünkü uzay teleskopları her geçen gün yeni keşifler yapıyor ve bir önceki “en eskiden” bile daha eski olanı görüntülemeyi başarıyorlar. Ama bu kez garip bir durum mevcuttu. Hubble’ın ölçümlerine göre bu yıldızın 14,5 milyar yıl yaşında olduğu duyuruldu. Bu rakam evrenin yaşından bir milyar yıl daha fazla. Tabii bu ölçümlerde her zaman artı veya eksi 800 milyon yıllık bir sapma olabiliyor. 190 ışık yılı uzak olan bu yıldız bilinen en yaşlı yıldız. Ancak bilim adamları buna şaşırmıyor çünkü hesaplarının hala yeterince hassas olmadığını söylüyorlar.

            Bir diğer ilginç keşif de java yıldız sistemi. Bu sistemde bizim güneş sistemindeki gibi tek bir yıldız bulunmamakta, tahminen 7 yıldız bulunmakta. Birbirleriyle farklı etkileşim içerisindeler ve milyonlarca yıldır bu şekilde dönüyorlar. 7 güneşin olduğunu düşünün; hiçbir zaman gece olmaz. kavurucu sıcakların yanında yıldızların çekim kuvvetinde sürekli deprem lere sebep olur, hatta gezegenimizi parçalar.

           Son yıllarda hızla artan gezegen keşifleri karşımıza ilginç oluşumlar çıkarıyor. TL189733B öte gezegeni Neptün benzeri bir gaz nevi ancak yıldızına biraz yakın olduğundan dolayı buharlaşıyor. Hubble tarafından yapılan gözlemlere gezegenin yörüngesinden bıraktığı dumansı yapıya 1000 derecenin üzerindeki sıcaklığı sebep oluyor. 

            Evrenin bizi şaşırtması için çok uzaklara gitmeye gerek yok; heran yakınımızdaki biryerlerde bir süpernova patlaması olabilir ve gökyüzünü aydınlatabilir.   Bu süpernovaların tarihimizdeki en önemli örneği 1006 yılında gerçekleşen süpernova. Dolunayın dörtte biri parlaklığında olduğu kayıtlarda var. 8 ay kadar gökyüzünü aydınlatan bu patlamanın çok daha büyükleri ile heran karşılaşabiliriz. Daha yakınlarda, yani Mars'ta da yeni keşiflere yelken açtık. 

             Son uzay aracımız dünyanın komşusu Mars'ın milyarlarca yıl önce sıcak bir gezegenden nasıl soğuk bir gezegene dönüştüğünü ışık tutacak. Geçmişteki bir olay nedeniyle şimdiki soğuk çöl görüntüsünün bürünen Mars'ın atmosfer kalınlığı dünya atmosferinin yüzde biri kadar. Bilinen evrende bulamadığımız. Elde etmek için milyonlarca euro harcadığımız antimaddeleri büyük yıldırımlar oluşturabiliyor.

          Haritada 2008 -2010 yılları arasında anti madde üretip, yok olan yıldırımlar görünüyor. Bizim ülkemizde neden yok diyorsanız; aslında var. Antimaddeyi tesbit eden bir uydu ekvator yakın bir yörüngesi takip ettiği için Türkiye yıldırımları tespit edemedi. Yıldırımlar düşüyor, anti madde üretiyor çok kısa bir sürede antimadde maddeyle birleşip enerjiye dönüşerek yok oluyor.

            En büyüğe gitmeye çalışsakta, sınırlarına ulaşabilecekmiyiz. En küçüğe ulaşsakta, ondan daha küçüğü olacak mi? Evrendeki yolculuğumuz hiçbir zaman bitmeyecek

Yorumlar