40.KALP GÖZÜ

     


İnsana iki çeşit göz verilmiştir. Biri başta diğeri kalptedir. Kalpteki göze kalp gözü, manevi göz, gönül gözü veya basiret gözü denir.
        Biri dünya işlerini diğeri ise din ve ahiret işlerini görmek için verilmiştir.
        Görme deyince sadece baş gözü, bilme deyince sadece akıl düşünülmesin. Öyle olursa, yüce Allah'ın varlığı başta olmak üzere pek çok hakikat bilinemez, gayba iman ortadan kalkar. Çünkü her mümin gayba kalbi ile imam eder.
Zaten gayba ait şeyleri kalp anlar ve kabul eder. Akıl tek başına hakikati bulamaz, ancak ilahi nurla aydınlanınca hak yolda kalbe yardımcı olur. Şeytanın ve nefsin elinde eşit olan akıl ise nurunu yitirir. Sadece maddeyi tanır, nefsin keyfine hizmet eder.
        Asıl Körlük
        Kalp gözünün kör olması insan için en büyük hastalıktır. Bu öyle bir kötülüktür ki, kalbi inkar ve gaflet karanlığı içinde kalan insana dünya dolusu harika ve mucize gösterilse hakikati görmez; ölüler dirilip hakkı haykırsa ne dediklerini anlamaz. Onu ancak nur diriltir, rahmet uyandırır, tevbe temizler.
         İnsanı diğer mahlukattan ayıran kalbidir.  Kalbi özel yapan Yüce Yaratıcı'nın ona verdiği görevdir. Bu asıl vazife ilahi marifet ve muhabbettir. Kalbe, göze, kulağa ve diğer adalara verilen aslî görevleri bilmeyen ve yapmayan kimseyi, Yüce Allah kınamış ve onun hayvanlardan daha aşağı olduğunu belirtmiştir.
Böyle olmaktan ve hale düşmekten Allah'a sığınmalı. Çünkü insan her an düşebilir.
        Her insan kendine verilen göz cevherlerini tanımalı ve edebince kullanmalıdır. Nimetin şükrü budur. Her nimetin şükrü kendi cinsindendir. Şimdi bu iki gözü tanıyalım.
       Kalp ve Baş Gözü
       Alimler baş gözüyle, kalp çözümünün özellik ve kabiliyetlere sahip olduğunu belirtmiştir. Şöyle ki;
       Baş gözü kendini görmez, bilmez idrak etmez. Kalp gözü ise,kendi varlığını görür ve bilir.
        Baş gözü herşeyi göremez. Görme alanı sınırlıdır. Görmek için aydınlık ve ışık gerekir. Kalp gözü ise, kendine has bir nura sahiptir. Görüş alanı ise çok geniştir. Onun için gece ile gündüzün bir farkı yoktur. İlahi izinle, var olan bütün şeyleri görebilir. Mesela arş'ı, melekleri, berzah alemini, gökleri ve yerleri insanın iç alemini seyredebilir.
         Baş gözü, perde gerisini göremez. Önündeki bu engeli aşamaz. Kalp gözü ise engele takılmaz, madde onu engelleyemez. İlahi nurla açılmış, aydınlanmış, desteklenmiş ve kendisine izin verilmiş bir kalp, göklerin ötesini, bulutların üstünü, yerin altını dağların arkasını, denizlerin derinliklerini görebilir.
          Baş gözü aynı anda birçok şeyi birden göremez. Gördüğü şey onu birçok şeylerden alıkoyar. Mesela insanın ellerine bakarsa yüzünü göremez. Kalp gözü ise aynı anda birçok şeyi görebilir. Aynı anda birçok şeyi kavrayabilir. Birbirine karıştırmadan ayırır, tanır ve ilgilenir. Kalp, varlıkları ilahi bir nur ile görmekte, bilmekte ve idrak etmektedir. Nur ile insan kalbi bir anda bütün alemi dolaşabilir, yerde iken arş'ı alaya ulaşabilir. Nur ile manevi gözü açılan kalp çok özel bir hıza, kuvvete ve yetkiye sahip olur.

        Baş gözü, sadece önünde olanları görür, yön ile sınırlıdır. Hangi yöne bakarsa o yöndeki şeyleri görür. Oda kısıtlı bir mesafedir. Çok uzakta olanı göremediği gibi, bazen yanıbaşındaki dahi göremez. Kalp gözü önünü gördüğü gibi arkasında görür. Onun için uzak-yakın, yukarı-aşağı, sağ-sol, ön-arka ayrımı yoktur.

       Baş gözü hastalık, ihtiyarlık gibi bir duruma düşünce görüşü azalır veya hepten kaybolur. Kalp gözü ise nurlanarak artar, açılır, parlar, kuvvetlenir. Maddi arazlar onu etkilemez.

          Baş gözü maddi olana zaafı olduğu için sadece ona odaklandığı için onu görür. Manevi kalp gözü ise hem maddi hemde manevi şeyleri görür. Kalp gözü insan yüzü gibi, aklını, ilmini, kalbindeki düşünceyi, sevgiyi, hayr ve şer niyetini, içindeki kim ve hasedini görebilir. Kişinin yüzü gülümsese de içindeki niyetini anlık kıskançlıklarını veya yüzüne vuramayanların niyetlerini bilir, anlar.

          Mana alemi kalp gözüyle seyredilir. İlahi tecelli ve lütuflar kalp gözüyle müşahade edilir. Melekler kalp gözüyle görülür. Vahiy veya ilham nurlanmış  kalbe dolar.
          Kafa gözü yanılır, varlıkları farklı algılar; sabit olanı hareketli hareketli olanı sabit algılar. Bir örnek verirsek Güneşin dünyadan küçük olduğunu zanneder. Gemideyken gemiyi sabit sayılı hareketli görür. Akıl ve kalp gözü işin hakikatini görür. Başgözünün yetemediği ve yanıldığı zaman ona yardımcı olur. Halüsinayon dediğimiz

Yorumlar