13.DOKTOR TRAVMASI

       
                             
         Size bir önceki  hastamın 3 yaşında başlayıp 35 yaşına kadar süren yeme mücadelesi ile ilgili hikayeleri kendi dilinden anlatacağım. Hikayede ki kişi şu an 40 yaşın üstünde.
   Ailem beni 3 yaşından itibaren, bu çocuk yemek yemiyor diyerek, doktora götürmeye başlamış. Benim en çok aklımda kalan 8 yaşındaki travmatik doktor ziyareti idi. Bana guatr teşhisi kondu. Doktor benim yanımda aileme tavsiyelerde bulundu. İyot verdi, yasaklı yiyecekleri söyledi. Bunları bir süre kullansın. İşe yaramazsa ameliyat ederiz. Ben "ameliyat ne" diye sorduğumda bana bana "BOĞAZINI KESECEĞİZ" dediler. Ondan sonra ve önce nasıl bir açıklama yapıldı hatırlamıyorum. Ben boğazını keseceğiz kısmına kilitlendim.
    Benim için en hassas bölge boğaz idi.
    Doktorun verdiği iyotu(tadı aynı batikon)
Bir bardak suya döküyordum ve onu içiyordum. Nasıl içmem "boğazımı kesecekler" Bu yüzden 35 yaşına kadar çorba içmedim. Başkası içerken bile midem bulanırdı. 35 yaşında çorba içmeyi öğrendim. Ama hala çorbayı nadir içiyorum. Kış sebzesi hiç yemiyorum nerdeyse. Vücudum ihtiyaç duyarsa yiyorum. İhtiyacım olursa hiç yemeyeceğim yemeği yiyorum. Besin değeri şöyle böyle diyerek boşuna yemek yiyorsunuz. Sağlıklı olacağız derken perişan oluyorsunuz.
       Atasözümüz der ki;
       Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş.
        Ne zaman gönülsüz yemek yersem kıvranıyorum. Sağlıklı besleneceğiz derken kendinizi ve etrafınızdakileri yıpratmayın. Tabiki cips yiyin demiyorum. Ama hem sevdiğiniz hemde lezzetli yemekleri yiyin.
       Vücudun şifası için İbn-i Sina yıllar önceden çok TEMEL bir tavsiyede bulunmuş. Dinleyen yok. Tokluk üstüne yemek yemeyin.

Yorumlar