28.ŞİFA=AZ YEMEK




Şifa ve lezzet açlıkta.
    Ama kendim söylüyor kendim dinliyorum.
    Evdeki her musibetin şifası kesinlikle ve kesinlikle az yemekte. Hiçbirşey eskisi gibi değil diyorsanız. Ağzımın tadı yok diyorsanız. Yediklerim artık lezzet vermiyor diyorsanız. Kazancını kesinlikle helal değildir. Sadece ben yiyeyim başkası açmış bana ne diyorsanız. Zaten unutulmuş çöpe çıkmış, insanlıktan çıkmış bir canlısınız demektir. Siz Allah'a yüz çevirirseniz. Allah size çok nimet verir, fakat sizden hakiki lezzeti ve süruru alır. Bu dünyada çok iyi evimiz, çok paranız, çok şeyleriniz olsada mutsuz olmaktan ve mutsuz kalmaktan kurtulamazsınız. Ne kadar çabalarsanızda mutlu olmazsınız.
    Kul hakkının üzerinde oturan rahmet ve merhamet beklemesin. Lezzet beklemesin. Herşeyden şikayet ediyorsanız. Bilinki inançtan uzaksınız huzurdan uzaksınız demektir. Bu durum için kimlerin ayağına bastıysanız geçici haz, kalıcı ızdırap yaşamanız kaçınılmaz.
     İşin en kötü yanı, kimi suçlarsanız suçlayın rahatlayamaz ve içinde bulunduğunuz durumdan kurtulamazsınız. Başkalarını suçlamak, bataklıkta çırpınmak gibidir. Çırpındıkça batarsınız. Battıkça çırpınırsınız. Tüm bunların yaparken etrafınıza sizin gibi dostlar biriktirdiğiniz için. Sizden kurtulmanın vermiş olduğu sevinçle boğulmanızı seyrederler. Aslında bu sizin dün, bugün yada yarın birileri boğulurken seyrettiğiniz gibi.
     Hayatta her yapılan şey bumerang gibidir. Ne zaman ne şiddette size geri döneceğini bilemezsiniz. Yada nerenizden sizi vuracağını.
    Dilediğiniz hatayı yapmakta serbestsiniz. Sonuçlarını ilk önce başkalarına ödetir. Sonra asıl faturayı sahibine çıkarır.
   

Yorumlar